any written document having a legal effect that performs a specific function

listen to the pronunciation of any written document having a legal effect that performs a specific function
İngilizce - Türkçe

any written document having a legal effect that performs a specific function teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

instrument
{i} enstrüman

Herhangi bir müzik enstrümanı çalabiliyor musun? - Can you play any musical instruments?

Ben enstrümantal müzikten hoşlanırım. - I like instrumental music.

instrument
{i} alet

Bir müzik aleti çalarsın, değil mi? - You play a musical instrument, don't you?

Herhangi bir müzik aleti çalabiliyor musun? - Can you play any musical instruments?

instrument
{i} araç

Refah, tapılacak bir tanrı değil, sadece kullanılacak bir araçtır. - Prosperity is only an instrument to be used, not a deity to be worshipped.

Termometre, sıcaklık ölçmek için bir araçtır. - The thermometer is an instrument for measuring temperature.

instrument
(Mühendislik) alet, cihaz, ölçü aleti
instrument
{i} senet
instrument
gereç
instrument
{i} huk. belge
instrument
(isim) alet, araç, saz, enstrüman, çalgı, döküman, belge, senet
instrument
{i} çalgı

Zither, öğrenmek için zor bir çalgı mıdır? - Is the zither a hard instrument to learn?

Tom bir çeşit telli çalgı çalıyor. - Tom is playing a string instrument of some sort.

instrument
(İnşaat) alet, cihaz
instrument
alet,aygıt
instrument
percussion instrument davul ve zil gibi vurularak çal
instrument
senet yazmak
instrument
{i} belge
instrument
(Askeri) ALET: Belli bir işi yapmak için kullanılan teknik ve fenni herhangi bir vasıta
instrument
belgit
instrument
(Tıp) n.Alet
İngilizce - İngilizce
instrument
any written document having a legal effect that performs a specific function

    Heceleme

    a·ny writ·ten do·cu·ment ha·ving a le·gal ef·fect that performs a spe·cif·ic func·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    eni rîtın däkyument hävîng ı ligıl ıfekt dhıt pırfôrmz ı spısîfîk fʌngkşın

    Telaffuz

    /ˈenē ˈrətən ˈdäkyo͞oment ˈhavəɴɢ ə ˈlēgəl əˈfekt ᴛʜət pərˈfôrmz ə spəˈsəfək ˈfəɴɢksʜən/ /ˈɛniː ˈrɪtən ˈdɑːkjuːmɛnt ˈhævɪŋ ə ˈliːɡəl əˈfɛkt ðət pɜrˈfɔːrmz ə spəˈsɪfɪk ˈfʌŋkʃən/