any single race which determines final places and times in an event

listen to the pronunciation of any single race which determines final places and times in an event
İngilizce - Türkçe

any single race which determines final places and times in an event teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

final
final
final
nihai

Ben müteahhitlerle konuşuncaya kadar nihai maliyeti hesaplayamam. - I cannot calculate the final cost until I talk with our contractors.

Hakimin kararı nihaidir. - The judge's decision is final.

final
{s} son

Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı. - The lioness finally gave chase to the gazelle.

Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü. - Because of hunger and fatigue, the dog finally died.

final
{s} kesin

Mahkemenin kararı kesindir. - The court's decision is final.

Planlar henüz kesinleşmiş değil. - Plans haven't yet been finalized.

final
spor final
final
dönem sonu sınavı
final
gazet

Gazetelere göre adam sonunda itiraf etti. - According to the papers, the man has finally confessed.

Sonunda oturmak ve gazete okumak için zaman buldum. - I finally found time to sit down and read the newspaper.

final
son maç
final
yıl sonu
final
sonda gelen
final
sonunda

Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı. - The lioness finally gave chase to the gazelle.

Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü. - Because of hunger and fatigue, the dog finally died.

final
{s} spor final: final match final maçı
final
{s} kusursuz
final
{i} final karşılaşması
final
{i} son baskı (gazete)
final
{s} sonuncu
İngilizce - İngilizce
final
any single race which determines final places and times in an event

    Heceleme

    a·ny sin·gle race which determines fi·nal places and times in an e·vent

    Türkçe nasıl söylenir

    eni sînggıl reys hwîç dıtırmınz faynıl pleysız ınd taymz în ın ivent

    Telaffuz

    /ˈenē ˈsəɴɢgəl ˈrās ˈhwəʧ dəˈtərmənz ˈfīnəl ˈplāsəz ənd ˈtīmz ən ən ēˈvent/ /ˈɛniː ˈsɪŋɡəl ˈreɪs ˈhwɪʧ dəˈtɜrmənz ˈfaɪnəl ˈpleɪsəz ənd ˈtaɪmz ɪn ən iːˈvɛnt/