any region lying in or toward the north

listen to the pronunciation of any region lying in or toward the north
İngilizce - Türkçe

any region lying in or toward the north teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

north
kuzey

Kanada, Amerika'nın kuzey tarafındadır. - Canada is on the north side of America.

Kuzeyde İskoçya, güneyde İngiltere, batıda Galler ve daha batıda da Kuzey İrlanda var. - In the north, there's Scotland; in the south, England; in the west, Wales; and further west, Northern Ireland.

north
kuzeyde

Ordu sınırı korumak için kuzeydedir. - The army is in the north to protect the border.

Kuzeyde kötü hava var. - There is bad weather in the north.

north
kuzeyinde

Hayvanat bahçesinin hemen kuzeyinde bir müze var. - There is a museum just north of the zoo.

Kasaba Japonya'nın en uç kuzeyindedir. - The town is located in the extreme north of Japan.

north
kuzeyden gelen

Kuzeyden gelen uçan sincaplar ağaçların içinde yuva yapar. - Northern flying squirrels nest inside trees.

Kuzeyden gelen soğuk bir rüzgar var. - There's a cold wind from the north.

north
kuzeye

Otobüs kuzeye gidiyordu. - The bus was heading north.

Köşede sola döndük ve kuzeye gittik. - We turned left at the corner and drove north.

north
{i} kuzey bölge

7 Şubat Japonya'da Kuzey Bölgesi Günü'dür. - February 7th is Northern Territories Day in Japan.

north
north by east yıldız kerte poyraz
north
kuzeyden esen veya gelen
north
bir memleketin kuzey kısımları
north
northeast kuzey doğu
north
{s} kuzeye doğru

Typhoon No.11 saatte yirmi kilometre hızla kuzeye doğru ilerliyor. - Typhoon No.11 is moving up north at twenty kilometers per hour.

Humboldt akıntısı Güney Amerika'nın batı kıyısı boyunca kuzeye doğru akan soğuk bir okyanus akıntısıdır. - The Humboldt current is a cold ocean current that flows north along the west coast of South America.

north
kuzeye bakan
north
{s} kuzeydeki

O, kuzeydeki en iyi ailelerin birinden gelmiştir. - He sprang from one of the best families in the north.

Kuzeydeki birçok kişi köleliğin yanlış olduğunu düşünüyordu. - Many in the North felt slavery was wrong.

north
{s} kuzeye bakan. z
north
northeastern kuzey doğuda
north
kuzey tarafta
north
{s} kuzeyden esen

Kuzeyden esen soğuk bir rüzgar vardı. - There was a cold wind blowing from the north.

İngilizce - İngilizce
north
any region lying in or toward the north

    Heceleme

    a·ny re·gion ly·ing in or to·ward the North

    Türkçe nasıl söylenir

    eni ricın layîng în ır tıwôrd dhi nôrth

    Telaffuz

    /ˈenē ˈrēʤən ˈlīəɴɢ ən ər təˈwôrd ᴛʜē ˈnôrᴛʜ/ /ˈɛniː ˈriːʤən ˈlaɪɪŋ ɪn ɜr təˈwɔːrd ðiː ˈnɔːrθ/