O çalışırken bir kaza yaptı.
- She had an accident while working.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
Bu, rastlantı değildi.
- This was no accident.
Bu keşif tamamen rastlantıydı.
- That discovery was quite accidental.
Kazara Jane ile karşılaştım.
- I met Jane by accident.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.
- I only found out about it purely by accident.
Tesadüfen onunla karşılaştım.
- I met her by accident.
This accident, as I call it, of Athens being situated some miles from the sea, which is rather the consequence of its being a very ancient site, .