O çalışırken bir kaza yaptı.
- He had an accident while working.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
Bu, rastlantı değildi.
- This was no accident.
Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı.
- The discovery of oil was a lucky accident.
Tom kazara USB'sini çöpe attı.
- Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.
Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım.
- I met my teacher by accident at the restaurant last night.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Onu tanımam tamamen tesadüftü.
- It was pure accident that I came to know her.
Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.
- I only found out about it purely by accident.
This accident, as I call it, of Athens being situated some miles from the sea, which is rather the consequence of its being a very ancient site, .