any one of numerous species of small passerine birds native of tropical america

listen to the pronunciation of any one of numerous species of small passerine birds native of tropical america
İngilizce - Türkçe

any one of numerous species of small passerine birds native of tropical america teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

quit
{f} çıkmak

Çıkmak istediğinden emin misin? - Are you sure you want to quit?

Sen çıkmak zorunda değilsin. - You don't get to quit.

quit
gitmek

Tom gitmek için pek hazır değil. - Tom isn't quite ready to go.

Şikayet etmeyi kes. Gitmek zorundasın. - Quit complaining. You have to go.

quit
{f} vazgeçmek

Ivır zıvır yiyecek yemekten vazgeçmek için irade gücüne sahip olmadığım için kendimden nefret ediyorum. - I hate myself for not having the will power to quit eating junk food.

Tom'un vazgeçmekten başka seçeneği yok. - Tom has no choice but to quit.

quit
(Ticaret) ayrılma

İşinizden ayrılma nedeninizi hâlâ bana söylemediniz. - You still haven't told me why you quit your job.

Şirketten ayrılmam istendi. - I've been asked to quit the company.

quit
(Kanun) boşaltmak
quit
çekip gitmek
quit
bırak,işi bırak
quit
vaz geçmek
quit
terketme

Terketmeyeceğim, ne söylersen söyle. - I won't quit, no matter what you say.

quit
{f} bırakmak, vazgeçmek: He quit smoking cigarettes. Sigara içmekten vazgeçti./Sigarayı bıraktı
quit
be quits k
quit
{s} kurtulmuş
quit
(fiil) vazgeçmek, istifa etmek, çekilmek, ayrılmak, çıkmak, bırakmak, ödemek, paydos etmek [amer.], bitmek, sona ermek, boşaltmak (evi), tahliye etmek
quit
{s} serbest
quit
{f} (quit/--ted, --ting)
quit
{f} tahliye etmek
quit
{f} istifa etmek

O şirketten istifa etmek için kararını verdi. - She's made up her mind to quit the company.

quit
(Askeri) BIRAKMAK, TERK ETMEK
quit
{s} arınmış
quit
arı
İngilizce - İngilizce
quit
any one of numerous species of small passerine birds native of tropical america

    Heceleme

    a·ny one of nu·mer·ous spe·cies of small pas·ser·ine birds na·tive of trop·i·cal A·me·ri·ca

    Telaffuz