any of numerous chiefly nocturnal insects; some are domestic pests teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- roach
- {i} hamamböceği
- cockroach
- hamam böceği
Mutfakta çok hamam böceği var.
-There are many cockroaches in the kitchen.
O, hayatımda şimdiye kadar gördüğüm en ufak hamam böceğiydi.
-That was the tiniest cockroach I've ever seen in my life.
- cockroach
- {i} karafatma
Karafatma üzerime tırmandı.
-A cockroach has climbed up on me!
- cockroach
- hamamböceği
Küçük bir teraryum içinde bir tarantulam var ve onu hamamböceği ile besliyorum.
-I have a tarantula in a small terrarium, and I feed it cockroaches.
Hamamböceğine gelince ben bir korkağım.
-I'm a coward when it comes to cockroaches.
- roach
- sazan
- cockroach
- Blatta orientalis
- cockroach
- hamamböcek
Kın kanatlılar, kelebekler ve hamamböcekleri, böcektirler.
-Beetles, butterflies and cockroaches are insects.
Dün tanıştığım yaşlı adama göre hamamböcekleri yenilebilir ve o kadar kötü tad vermez.
-According to the old man I met yesterday, cockroaches can be eaten and don't taste all that bad.
- cockroach
- {i} karaböcek
- roach
- {i} çamçak
- roach
- {i} hamamböceği; karafatma; kaloriferböceği
- roach
- {i} çamça balığı
- roach
- Leuciscus rutilus
- roach
- Rutilus rutilus
- roach
- kızılkanat
- roach
- {i} istralya payı
- roach
- Blatta orientalis
- roach
- çamça baligi