Mutlu ol ve başka soru sorma... bu en iyisi.
- Be happy and don't ask any more questions...that is best.
Mutlu olmak ve başka soru sormamak en iyisi olur.
- To be happy and not ask any more questions would be best.
Ben pizzayı spagettiyi sevdiğimden daha çok sevmiyorum.
- I don't like pizza any more than I like spaghetti.
Seni senin beni sevdiğinden daha çok sevmiyorum.
- I don't like you any more than you like me.
Ben artık sigara içmiyorum.
- I don’t smoke any more.
Ben bu acıya artık dayanamıyorum.
- I can't stand this pain any more.
Tom Boston'da gerektiğinden daha fazla zaman geçirmek istemedi.
- Tom didn't want to spend any more time than necessary in Boston.
O, hakaretlere daha fazla katlanmadı.
- She could not put up with the insults any more.
Biraz daha yersem, hasta olacağım.
- If I eat any more, I'll be sick.
Bizim daha fazla gönüllüye ihtiyacımız yok ama biz biraz daha fazla para kullanabiliriz.
- We don't need any more volunteers, but we could use some more money.
Artık onu sevmiyorum.
- I don't like him anymore.
Artık onu sevmiyorum.
- I don't love her anymore.
Tom daha fazla düz durmaya dayanamıyor.
- Tom can't stand up straight anymore.
Tom Mary'nin davranışına daha fazla katlanamaz.
- Tom can't put up with Mary's behavior anymore.
Seninle bundan sonra konuşmayacağım.
- I won't talk to you anymore.
Tom bundan sonra artık yalnız olmadığının farkında oldu.
- Tom became aware that he was no longer alone anymore.
He's no longer the wholesome Chamber of Commerce bigshot we used to know in the olden days, Doc, he's bad shit anymore.
They don't make repairable radios any more.
I don't like Braques any more than I like Picasso.
I just misspelled my own name! Could I be any stupider?.
... steals her baby girl, and now she's not even Jane any more, she's Jim. Well, Jim gets ...
... Any more? ...