Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
- I listened, but I didn't hear anything.
O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- That won't change anything.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.
- Give help to anyone who needs it.
Ondan daha küçük herhangi bir şeyin yok mu?
- Don't you have anything smaller than that?
Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir.
- Any house is better than none.
Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
- You may choose any of them.
Herhangi biri onu yapabilir.
- Anyone could do that.
Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir.
- Anyone can cultivate their interest in music.
Herhangi biri onu yapabilir.
- Anyone could do that.
Biraz Fransız şarabın var mı?
- Do you have any French wine?
Biraz tatlı ister misiniz?
- Would you like any dessert?
Herhangi bir prezervatifin var mı?
- Do you have any condoms?
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything in there?
Her neyse, asla bilmeyeceksin.
- Anyway, you'll never know.
Her neyse, o şimdi Paris'te olabilir.
- Anyhow, he may now be in Paris.
Kendim hakkında yazmıyorum. Her bir benzerlik tamamiyle tesadüftür.
- I am not writing about myself. Any similarity is purely coincidental.
Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir.
- Anyone can cultivate their interest in music.
Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
- Is there anyone else wanting to eat?
Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
- Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
Odada hiç kimse yoktu.
- There wasn't anyone in the room.
Tom'un yerine koymak için herhangi birisini bulamıyoruz.
- We haven't been able to find anyone to replace Tom.
Herhangi birisi Tom'u gördü mü?
- Has anybody seen Tom?
Her ne kadar bu ayakkabıları artık giymesem de, onları atmaya kıyamıyorum.
- Even though I don't wear those shoes anymore, I can't bring myself to get rid of them.
Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
- I don't know anything about her family.
O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- That won't change anything.
Birkaç günlüğüne hiçbir şey yememek veya içmemek ölümle sonuçlanabilir.
- Not eating or drinking anything for a couple of days may result in death.
Birkaç patates istiyorum. Hiç patatesiniz var mı?
- I want some potatoes. Do you have any?
Bazı insanlar herhangi bir dine inanmıyor.
- Some people don't believe in any religion.
Bazı bilim adamlarına göre, büyük deprem şimdi her an olabilir.
- According to some scholars, a major earthquake could occur at any moment now.
Herhangi bir prezervatifin var mı?
- Do you have any condoms?
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything at all there?
It won't do you any good.
I wasn't any too easy in my mind.
That makes no sense at all.
- That doesn't make any sense.
We did not see any children at all.
- We didn't see any children at all.
Suddenly it began to rain.
- Aniden yağmur yağmaya başladı.
All of a sudden it started raining.
- Aniden yağmur yağmaya başladı.
Don't make abrupt moves.
- Ani hareket yapmayın.
Bill's abrupt manner causes him to be misunderstood.
- Bill'in ani tavrı onun yanlış anlaşılmasına neden oluyor.
After Grandma's sudden death, Grandpa began to age rapidly.
- Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.
I felt a sharp pain in my stomach all of a sudden.
- Aniden midemde keskin bir ağrı hissettim.
Dozens of people have died in flash floods triggered by torrential rain.
- Onlarca insan şiddetli yağmurun yol açtığı ani su baskınlarında öldü.
A flash of lightning suddenly lit up the dark nocturnal landscape.
- Bir şimşek çakması aniden karanlık gece manzarasını aydınlattı.
... And I will not ' I will not under any circumstances, reduce the share that's being paid by the ...
... He takes it any which way. ...