Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
- I listened, but I didn't hear anything.
Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Bügün daha iyi hissediyormusun?
- Do you feel any better today?
Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!
- I can't take it anymore! I haven't slept for three days!
Herhangi biri onu yapabilir.
- Anyone could do that.
Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
- Never have I heard anyone say a thing like that.
Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
- You may choose any of them.
Herhangi biri onu yapabilir.
- Anyone could do that.
Eğer kaldıysa bana biraz kahve ver.
- Give me some coffee if there is any left.
Ben ona biraz para vermeye çalıştım, ama o hiç almadı.
- I tried to give her some money, but she wouldn't take any.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.
- If you divide any number by zero, the result is undefined.
Her neyse, ben sizin meşgul olmak zorunda olduğunuzu biliyorum, bu yüzden gideyim.
- Anyway, I know you must be busy, so let me go.
Her neyse, ben elimden geleni yaptım.
- Anyway, I did my best.
Kendim hakkında yazmıyorum. Her bir benzerlik tamamiyle tesadüftür.
- I am not writing about myself. Any similarity is purely coincidental.
Birisi soruma cevap verebilir mi?
- Can anyone answer my question?
Tom birisi ya da bir şey tarafından gözdağı verilen insan türü değildir.
- Tom isn't the kind of person who is intimidated by anyone or anything.
Odada hiç kimse yoktu.
- There was hardly anyone in the room.
Odada hiç kimse yoktu.
- There wasn't anyone in the room.
Tom'un yerine koymak için herhangi birisini bulamıyoruz.
- We haven't been able to find anyone to replace Tom.
Cevaplayabilecek herhangi birisi var mı?
- Is there anyone who can answer?
Her ne kadar bu ayakkabıları artık giymesem de, onları atmaya kıyamıyorum.
- Even though I don't wear those shoes anymore, I can't bring myself to get rid of them.
Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
- I don't know anything about her family.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
İlginç kitapların varsa, bana birkaç tane ödünç ver.
- If you have any interesting books, lend me some.
Birkaç patates istiyorum. Hiç patatesiniz var mı?
- I want some potatoes. Do you have any?
Bazı tercümanlar Alisa yaygın bir Rus ismi olmasına rağmen Alice'in adını Sonya ya da Anya'yla değiştirdi
- Some translators changed Alice's name to Sonya or Anya, even though Alisa is a widespread Russian name.
Bazı insanlar arkadaşlar arasında herhangi bir sır olmaması gerektiğini söylüyorlar.
- Some people say there shouldn't be any secrets between friends.
Herhangi bir prezervatifin var mı?
- Do you have any condoms?
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything at all there?
It won't do you any good.
I wasn't any too easy in my mind.
That makes no sense at all.
- That doesn't make any sense.
We did not see any children at all.
- We didn't see any children at all.
All of a sudden, it began raining.
- Aniden yağmur yağmaya başladı.
It suddenly started raining.
- Aniden yağmur yağmaya başladı.
The story concluded abruptly.
- Hikaye aniden sona erdi.
The car made an abrupt turn.
- Araba ani bir dönüş yaptı.
After Grandma's sudden death, Grandpa began to age rapidly.
- Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.
I felt a sharp pain in my stomach all of a sudden.
- Aniden midemde keskin bir ağrı hissettim.
A flash of lightning suddenly lit up the dark nocturnal landscape.
- Bir şimşek çakması aniden karanlık gece manzarasını aydınlattı.
Dozens of people have died in flash floods triggered by torrential rain.
- Onlarca insan şiddetli yağmurun yol açtığı ani su baskınlarında öldü.
... We're trying to help with that in any way we can. ...
... made any process or file that was prepended with dollar sign SYS, invisible to the file ...