ansuchen

listen to the pronunciation of ansuchen
Almanca - Türkçe
başvurmak, müracaat etmek
İngilizce - Türkçe

ansuchen teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

application
başvuru/kullanım/uygulama
application
(Tekstil) aplike
application
arzuhal
application
(Ticaret) bir ilke
application
uygulama

Android uygulamaların gelişmesi bugünden itibaren mümkündür. - The development of applications for Android is possible from today.

Tom sonunda kendi bilgisayarına ücretsiz bir veritabanı uygulamasını yüklemeyi anladı. - Tom eventually figured out how to install a free database application on his computer.

application
kullanma

Uygulama geliştiricileri bir fonksiyonel programlama dili kullanmaya karar verdi. - Application developers decided to use a functional programming language.

application
{i} başvuru

İş için bu firmaya başvuruda bulunacağım. - I will make an application to that firm for employment.

Biz, başvurunuzun kabul edilmediğini üzülerek bildiririz. - We regret that your application has not been accepted.

application
UYGULAMA: Bir bilgisayarın uygulandığı sistem veya sorun. Kelime; çok defa hesapla ilgili konuda bir uygulamayı kasteder ki, bu taktirde aritmetik hesaplar birinci derecede rol oynar; ya da bilgi işlemi ile ilgilidir, burada da, bilgi işlem çalışmaları on plandadır
application
(Mimarlık) uygulama tatbikat
application
{i} müracaat formu

Daha sonra yapman gereken şey bu müracaat formunu doldurmak. - What you need to do next is fill out this application form.

application
itina
application
{i} müracaat, başvurma, başvuru
application
{i} dikkat
application
{i} dilekçe

Tom başvuru dilekçesini benim için doldurdu. - Tom filled out the application for me.

application
(isim) uygulama, kullanım, tatbik; başvuru, talep, başvuru formu, başvurma, dilekçe; sürme; dikkat, özen
application
uygulama, bir bilgisayar programı
application
{i} talep
application
(Tıp) (s) T atbik(at)
application
{i} başvuru formu

Tom iş başvuru formunu doldurdu. - Tom filled out the job application form.

Tom başvuru formunu doldurdu. - Tom filled out the application form.