Çin'de başka bir arkadaşım var.
- I have another friend in China.
On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
- Another ten minutes' walk brought us to the shore.
Her ev diğerine yakındır.
- Each house is near another.
Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
- In the end she chose another kitten.
Neden bunu bir daha denemiyoruz?
- Why don't we give this another try?
Buna bir daha bakmanı istiyorum.
- I'd like you to take another look at this.
Bu tamamıyla farklı bir konu.
- That's a horse of another colour.
Bu farklı bir kelime mi yoksa aynı kelimenin başka bir hâli mi?
- Is this a different word or just another form of the same word?
O, başka bir soğuk algınlığına yakalanmak istemediğinden dolayı odadan ayrılmayacak.
- She won't leave the room, because she doesn't want to catch another cold.
Öncelikle, beş parasızım, ayrıca, zamanım yok.
- For one thing, I'm penniless; for another, I don't have the time.
Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.
- Please show me another one.
Lütfen bana başka bir tane daha gösterir misiniz?
- Would you please show me another one?
O, birayı bitirdi ve bir tane daha ısmarladı.
- He finished the beer and ordered another.
Size bir tane daha alabilir miyim?
- Can I get you another one?
Sen kendi suçlarını hatırladığında, başka birininkini unutursun.
- When you remember your own crimes, you forget another's.
Başka biri oldum gibi hissediyorum.
- I feel like another person.
Onlar bunu bir başka gün bitirecekler.
- They'll finish this another day.
On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
- Another ten minutes' walk brought us to the shore.
Bunu sevmedim. Bana bir başkasını göster.
- I don't like this. Show me another.
Bir ağaç ölürse yerinde bir başkası yetişir.
- If a tree dies, plant another in its place.
O konuşurken çoğunlukla bir konudan diğerine atlar.
- He frequently jumps from one topic to another while he is talking.
Bir gün geçti. Sonra diğeri.
- One day passed. Then another.
Fadıl asla başka birisine zarar veremez.
- Fadil can never hurt another person.
Bir ağaç ölürse yerinde bir başkası yetişir.
- If a tree dies, plant another in its place.
Bunu sevmedim. Bana bir başkasını göster.
- I don't like this. Show me another.
1979 , Micheal Ende , The Neverending Story , p.53 , ISBN 0140386335.
... take a look at another one of these problems. ...
... ALAN RUSBRIDGER: And another question. ...