Tom biraz kızgın görünüyordu.
- Tom looked a little annoyed.
Beni beklettiği için ona kızgındım.
- I was annoyed with him for keeping me waiting.
Tom'un yüzünde rahatsız olmuş bir görünüm vardı.
- Tom had an annoyed look on his face.
Yan taraftaki insanlar dün gece çok gürültü yaptığımız için bizden rahatsız olmuştu.
- The people next door were annoyed with us for making so much noise last night.
O her zaman oraya geç geldiği için sinirlendi.
- He's annoyed because she always gets there late.
Çocuk soruları ile onu sinirlendirmişti.
- The child annoyed her with questions.
Davranışına sinirlendim.
- I was annoyed at his behavior.
Tom gözle görülür şekilde sinirlenmişti.
- Tom was visibly annoyed.
Onun yüzüne bakarak onun sinirlenmiş olduğunu söyleyebilirsin.
- Looking at his face, you could tell that he was annoyed.
O bekletildiği için sinirlenmişti.
- She was annoyed because she had been kept waiting.
Seni rahatsız etmek istemedim.
- I didn't want to annoy you.
Tom bunu sadece Mary'yi rahatsız etmek için yapıyor.
- Tom is doing that just to annoy Mary.
O onu sadece onu kızdırmak için yapıyor.
- She is doing that only to annoy him.
Facebook her zaman promotörleri kızdırmak için bir yol bulur.
- Facebook always finds a way to annoy promoters.
Arkadaşlarım her zaman benim sakin olduğumu söyler fakat ailem her zaman can sıkıcı olduğumu söyler.
- My friends always say I'm too calm, but my family always says I'm too annoying.
Bu gerçekten can sıkıcı.
- It's really very annoying.
Erkek kardeşlerini sinirlendiriyor musun?
- Do you annoy your brothers?
Şehir yaşamının gürültüsü beni çok sinirlendiriyor.
- The noise of city life annoys me greatly.
Canımı sıkmak için hataları kasıtlı olarak yaptı.
- He made mistakes on purpose to annoy me.
O bütün gün canımı sıkmaktan başka bir şey yapmaz.
- She does nothing but annoy me all day long.
Tom Mary'yi kızdırıyor.
- Tom is annoying Mary.
O şakalarla beni kızdırma.
- Don't annoy me with those jokes.
Aynaya bak ve kendini boktan hisset.
- You look in the mirror and feel like a shitty person.
Artık o boktan şarkıyı dinlemeye tahammül edemem!
- I can't stand listening that shitty song anymore!
Don't get shitty at me!.
Connie liked to annoy her brother by using him as a leg rest.
The home far and away, the distance where lives joy, / The cure, at once and ever, of world and world's annoy .
Marc loved his sister, but when she annoyed him he wanted to switch her off.
... where I can't focus on a conversation. Everyone around me is annoyed, because they're like, ...