anneler teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- moms
All moms should breastfeed their children.
- Bütün anneler çocuklarını emzirmeli.
All moms should breastfeed their kids.
- Bütün anneler çocuklarını emzirmeli.
- mothers
Not only the workers, but also their wives, sisters, mothers, and daughters older than four are being cruelly exploited.
- Sadece işçiler değil; karıları, kız kardeşleri, anneleri ve dört yaşından büyük kızları da acımasızca istismar ediliyor.
Mothers often pamper their children.
- Anneler çoğunlukla çocuklarını şımartırlar.
- anne
- {i} mother
The baby needs its mother.
- Bebeğin annesine ihtiyacı vardır.
He looks just like his mother.
- Tıpkı annesine benziyor.
- anne
- {s} maternal
Maternal love is the greatest thing.
- Anne sevgisi en muhteşem şeydir.
My mother's father is my maternal grandfather.
- Annemin babası, anne tarafından dedemdir.
- anneler günü
- Mothers' Day
- Anneler günü
- Mother's Day
- anne
- {i} mum
My mum likes tea very much.
- Annem çayı çok sever.
He voluntarily helped his mum clean.
- O, gönüllü olarak annesinin temizlik yapmasına yardımcı oldu.
- anne
- {i} mummy
Look Mummy, I can read!
- Bak anne, okuyabiliyorum!
Mummy, what is Santa Claus's address? I want to send him a letter.
- Anne, Noel Babanın adresi nedir? Ona bir mektup göndermek istiyorum.
- anne
- mom
Mom was busy with her sewing.
- Annem dikiş işleriyle meşguldü.
My mom doesn't speak English very well.
- Annem İngilizce'yi çok iyi konuşamaz.
- anne
- {i} mammy
How many eggs did mammy buy?
- Annen kaç tane yumurta aldı?
Mammy, you are an exploiter!
- Anne, sen bir sömürücüsün!
- anne
- mama
Mama, is it okay if I go swimming?
- Yüzmeye gidebilir miyim, anne?
Mama had a crippled face.
- Anne felçli bir yüze sahipti.
- bekar anneler
- single mothers
- anne
- momma
- anne
- old lady
- anne
- ma
- anne
- mother, ma, mum, mummy, momma, mommy, mom, mammy
- anne
- mamma
Your mamma's so fat, she'd break London Bridge.
- Senin annen o kadar şişmanki, Londra Köprüsü'nü çökertiyordu.
- anne
- mum; old woman
- anne
- mam
Mama had a crippled face.
- Anne felçli bir yüze sahipti.
Mammy, you are an exploiter!
- Anne, sen bir sömürücüsün!
- anne
- mater
My mother's father is my maternal grandfather.
- Annemin babası, anne tarafından dedemdir.
Maternal love is greater than anything else.
- Anne sevgisi her şeyden daha büyüktür.
- anne
- old woman
- anne
- {i} maw
- evli olmayan anneler
- unmarried mothers
