anlamsızlaştırma

listen to the pronunciation of anlamsızlaştırma
Türkçe - İngilizce

anlamsızlaştırma teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

anlam
sense

When I found my true identity, my life began to make sense. - Gerçek kimliğini bulduğumda, hayatım bir anlam ifade etmeye başladı.

What you are saying does not make sense. - Söylediğinin anlamı yok.

anlam
meaning

Her words were completely meaningless. - Onun sözleri tamamen anlamsızdı.

The term hutong, originally meaning water well, came from the Mongolian language about 700 years ago. - Orijinalde su kuyusu anlamına gelen hutong sözcüğü, Moğol dilinden yaklaşık 700 yıl önce gelmiştir.

anlam
meaning, sense
anlam
{i} denotation
anlam
{i} inference
anlam
{i} content

Where a painting's general sense seems clear, moreover, the exact decoding of its content remains in doubt. - Bir resmin genel anlamı açık görünse de, buna rağmen, onun içeriğinin tam çözümü şüpheli kalır.

anlam
construction
anlam
intention

I don't understand what his intentions are. - Onun niyetlerinin ne olduğunu anlamıyorum.

You have to read between the lines to know the true intention of the author. - Yazarın gerçek niyetini bilmek için yazının gerçek anlamını bulmalısınız.

anlam
effect

Some people find it easier to grasp the short-term effects of smoking. - Bazı insanlar sigaranın kısa vadeli etkilerini anlamayı daha kolay buluyor.

anlam
drift
anlamsızlaştırmak
render meaningless
anlam
sound

I tried to sound out his views. - Onun görüşlerini anlamaya çalıştım.

anlam
significance

Your thoughts are of no significance at all. - Düşüncelerinizin hiçbir anlamı yok.

anlam
rhyme or reason
anlam
point

There is no point in pretending to be sick. - Hastaymış gibi yapmanın anlamı yok.

I think you've missed the point. - Sanırım konuyu anlamadın.

anlam
semantics

You're arguing semantics. - Anlambilim tartışıyorsunuz.

anlam
{i} mean

Blog means web log. - Blog'un anlamı web günlüğüdür.

What does this sign mean? - Bu işaret ne anlama geliyor?

anlam
implication
anlam
meaning to
anlam
strain
anlam
explanation

His explanation was too sketchy. I didn't understand it. - Açıklaması çok baştan savmaydı. Onu anlamadım.

Your detailed explanation of the situation has let me see the light. - Durumla ilgili ayrıntılı açıklaman benim anlamamı sağladı.

anlam
significancy
anlam
tenor
anlam
acceptation
anlam
signification
anlam
purview
anlam
meaning, sense mana
anlam
purport
anlam
import

To understand each other is important. - Birbirimizi anlamak önemlidir.

Some day you will come to realize the importance of saving. - Bir gün tasarrufun önemini anlamak için geleceksin.

anlam
hang

I don't understand. Why do you hang out with her all the time? - Anlamıyorum. Niye hep onunla takılıyorsun?

I don't understand why you hang out with Tom so much. - Tom'la neden bu kadar çok takıldığını anlamıyorum.

anlamsızlaştırmak
reduce to absurdity
Türkçe - Türkçe
Anlamsızlaştırmak durumu
Anlam
meal
Anlam
deme
Anlam
valör
Anlam
mana

Kelimelerin manası kontekste göre değişir. - Kelimelerin anlamı içeriğe göre değişir.

Bu kelimenin manası nedir? - Bu sözcüğün anlamı nedir?

Anlam
medlül
Anlam
fehva
Anlam
medlûl
Anlam
fevha
anlam
Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey; bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, fehva
anlam
Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey
anlam
Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, fehva, valör
anlamsızlaştırmak
Anlamsız duruma getirmek
anlamsızlaştırma