Apparently that shabby flat is vacant.
- Anlaşılan o eski püskü daire boş.
Apparently, Mary doesn't like me.
- Anlaşılan Mary beni sevmiyor.
Music is a language understood by all humans.
- Müzik tüm insanlar tarafından anlaşılan bir dildir.
Evidently, it's going to rain tomorrow.
- Anlaşılan, yarın yağmur yağacak.
Evidently, it's going to rain tomorrow.
- Anlaşılan, yarın yağmur yağacak.
Attempts to negotiate a peace treaty failed.
- Barış anlaşması görüşme girişimleri başarısız oldu.
The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
- Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
I happen to agree with Tom.
- Tom'la tesadüfen anlaşıyorum.
Tom and Mary almost always agree with each other.
- Tom ve Mary hemen hemen her zaman birbirleriyle anlaşırlar.