Kışın gelmesiyle birlikte ağaçlardaki yapraklar düşer.
- With the arrival of winter, the leaves on the trees fall down.
Kaza ben gelmeden önce oldu.
- The accident happened previous to my arrival.
Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı.
- The arrival of the troops led to more violence.
Kaza onun gelişini muhtemelen geciktirecek.
- Possibly, the accident will delay his arrival.
Bir başka trenin varışı için trenimizin hala beklemesi gerekiyor.
- Our train still needs to wait for the arrival of another train.
Tarifede varış saatine baktım.
- I looked up the arrival time in the timetable.
O, ben varmadan önce oldu.
- It happened prior to my arrival.
He died previous to my arrival.
- Er starb vor meiner Ankunft.
Please tell me the precise time of their arrival.
- Bitte nennen Sie mir die genaue Zeit ihrer Ankunft.