aniden teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- suddenly
Suddenly, my mother started singing.
- Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
Suddenly, it started to rain.
- Aniden yağmur yağmaya başladı.
- all of a sudden
The story ended all of a sudden.
- Hikaye aniden sona erdi.
All of a sudden, she began to laugh.
- Aniden, o gülmeye başladı.
- abruptly
He interrupted us abruptly.
- O aniden sözümüzü kesti.
The story concluded abruptly.
- Hikaye aniden sona erdi.
- jerking
- (Konuşma Dili) with a bang
- instantly
He died almost instantly.
- O neredeyse aniden öldü.
Both men died instantly.
- Her iki adam da aniden öldü.
- sudden
Suddenly it began to rain.
- Aniden yağmur yağmaya başladı.
- (Konuşma Dili) out of the blue
My ex-boyfriend just called me out of the blue.
- Eski erkek arkadaşım aniden beni aradı.
- slap-bang
- sharp
I felt a sharp pain in my stomach all of a sudden.
- Aniden midemde keskin bir ağrı hissettim.
- at once
All at once the sky became dark and it started to rain.
- Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı.
All at once, I heard a cry.
- Aniden bir feryat duydum.
- suddenly, all of a sudden, all at once, short, bang
- in a flash
- at a stroke
- all at once
All at once the sky became dark and it started to rain.
- Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı.
All at once there was an explosion.
- Aniden bir patlama oldu.
- {f} extempore
- like winking
- short
Because of a short circuit, we were suddenly in the dark.
- Kısa devre yüzünden aniden karanlıktaydık.
- {f} dead
I suddenly thought of my dead mother.
- Aniden, ölen annemi düşündüm.
- at the drop of a hat
- overnight
- bump
- in one's tracks
- out of nowhere
I do not know where that guy came from. He just popped up out of nowhere.
- Ben o adamın nereden geldiğini bilmiyorum. O az önce aniden ortaya çıktı.
- slap bang
- instantaneously
- slap
- (Tekstil) instantaneous
- (Biyoloji) abrupt
The noise abruptly stopped.
- Gürültü aniden durdu.
The steam train abruptly stopped.
- Buharlı tren aniden durdu.
- on a sudden
- out of clear sky
- aniden durmak
- stop short
- aniden düşmek
- nose-dive
- aniden düşmek
- (Ticaret) plummet
- aniden kaybolmak
- disappear
- aniden kaçmak
- dodge
- aniden kesmek
- break off
- aniden kıpırdamak
- twitch
- aniden kıpırdatmak
- twitch
- aniden saldırmak
- (Dilbilim) come upon
- aniden saldırmak
- turn on
- aniden yapılan
- snap
- aniden yükselme
- surge
- aniden yükselmek
- surge
- aniden çekmek
- yank
- aniden çekmek
- jerk
- aniden sinirlenmek
- fly into a temper
- aniden alevlenmek
- flare-up
- aniden ara vermek
- bring up with a round turn
- aniden açmak
- burst
- aniden açılmak
- (Konuşma Dili) fly open
- aniden değişen
- saltatory
- aniden dondurulmuş
- (Gıda) flash-frozen
- aniden durma
- dead stop
- aniden durmak
- to stop short
- aniden gelen güzel fikir
- a brain wave
- aniden gelişmiş
- shot up
- aniden gelmek
- rush in
- aniden gelmek
- blow in
- aniden kesme
- (Pisikoloji, Ruhbilim) abrupt cessation
- aniden olan
- overnight
- aniden olma
- suddenness
- aniden saldırmak
- dart at smb
- aniden sağa sapmak
- cut to the right
- aniden sola sapmak
- cut to the left
- aniden sıvılanma
- spontaneous liquefaction
- aniden yakalamak
- (deyim) lay violent hands on
- aniden yakalamaya çalışmak
- catch at
- aniden yok olmak
- (deyim) into thin air
- aniden yukarıya döndürmek
- hoick
- aniden yukarıya döndürmek
- hoik
- aniden ölmek
- die a natural sudden
- aniden ölmek
- die suddenly