Geminin bir işaretli listesi vardı.
- The ship had a marked list.
X ile işaretli sorulara yanıt vermeyin.
- Don't respond to questions marked with an X.
Ahırlar kırmızı boyalıdır, çünkü kırmızı boya ucuzdur.
- Barns are painted red because red paint is cheap.
Şeytan boyalı olduğu kadar siyah değil.
- The devil is not so black as he is painted.
Mary'nin tırnakları parlak kırmızıya boyanmış.
- Mary's nails were painted a bright red.
Duvarlar sarıyken, yer yeşile boyanmıştı.
- The floor was painted green, while the walls were yellow.
Biz HTML'nin, temel bir kural olarak, açık ve kapalı etiketlerle işaretlenmiş elementler olduğunu açıkladık.
- We have explained that HTML is, as a basic rule, elements marked up with open and close tags.
Tom bir cümleyi sarı bir fosforlu kalemle işaretledi.
- Tom marked a sentence with a yellow highlighter.
Muhalefet daha belirgin oluyor.
- Opposition is becoming more marked.
Onlar arasında belirgin bir fark var.
- There is a marked difference between them.