Tom teknesine kız arkadaşının adını verdi ama sonra o onu terk etti.
- Tom named his boat after his girlfriend, but then she left him.
Düzenleme kaldırıldı ama sonra yeniden yürürlüğe kondu.
- The regulation was abolished, but then it was reenacted.
Tom kız arkadaşının adını koluna dövme yaptırdı fakat sonra o onu terk etti.
- Tom got his girlfriend's name tattooed on his arm, but then she left him.
Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.
- I used to use Twitter, but then found it a bit boring, so I stopped using it.
O tek kelime Fransızca söyleyemez ama üstelik bir yerli gibi İngilizce konuşur.
- He can't say one word of French, but then again he speaks English like a native.