Modern DNA analysis has exonerated many people on death row in the US.
- Modern DNA analizleri, ABD'de birçok kişiyi temize çıkardı.
His essay gave only a superficial analysis of the problem, so it was a real surprise to him when he got the highest grade in the class.
- Onun denemesi, sorunun sadece yüzeysel bir analizini yaptı, bu yüzden sınıfta en yüksek notu aldığında ona gerçekten büyük bir sürpriz olmuştu.
The authors would like to thank Dr. Jackson for his statistical analyses.
- Yazarlar, istatistiksel analizleri için Dr Jackson'a teşekkür etmek istiyorlar.
The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
- Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
An expert analyzed the fabric found in the car.
- Bir uzman arabada bulunan kumaşı analiz etti.
Tom analysed the results.
- Tom sonuçları analiz etti.
She analysed the results.
- Sonuçları analiz etti.
We have to analyze that.
- Onu analiz etmek zorundayız.
It took a long time to analyze the data.
- Verileri analiz etmek uzun zaman aldı.
The authors would like to thank Dr. Jackson for his statistical analyses.
- Yazarlar, istatistiksel analizleri için Dr Jackson'a teşekkür etmek istiyorlar.