We have to analyze that.
- Onu analiz etmek zorundayız.
They analyzed the results.
- Onlar sonuçları analiz etti.
An expert analyzed the fabric found in the car.
- Bir uzman arabada bulunan kumaşı analiz etti.
The aviation expert analyzed the statistics in detail.
- Havacılık uzmanı, istatistikleri ayrıntılı olarak analiz etti.