The mayor presented him with the key to the city.
- Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu.
It goes without saying that honesty is the key to success.
- Başarının anahtarı olan dürüstlük söylenilmediği taktirde sürer
Tom clicked the light switch on.
- Tom lamba anahtarını açtı.
He was feeling for the light switch in the dark.
- Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını arıyordu.
Could you pass me that wrench?
- O İngiliz anahtarını bana uzatabilir misin?
A wrench is a commonly used tool.
- Bir İngiliz anahtarı, yaygın olarak kullanılan bir araçtır.