We had to call the locksmith.
- Anahtarcıyı aramak zorundaydık.
John took a key out of his pocket.
- John cebinden bir anahtar çıkardı.
How many keys? asked Pepperberg.
- Kaç tane anahtar? Pepperberg sordu.
I felt for the light switch in the dark.
- Ben karanlıkta lamba anahtarını hissettim.
She groped for the light switch in the dark.
- Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını aradı.
A wrench is a commonly used tool.
- Bir İngiliz anahtarı, yaygın olarak kullanılan bir araçtır.
Could you pass me that wrench?
- O İngiliz anahtarını bana uzatabilir misin?