an unusual or remarkable fact or event

listen to the pronunciation of an unusual or remarkable fact or event
İngilizce - Türkçe

an unusual or remarkable fact or event teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

phenomenon
görüngü ve olay
phenomenon
olağanüstülük
phenomenon
{i} (Felsefe) fenomen, görüngü
phenomenon
(Ticaret) olağan üstü olan şey
phenomenon
olgu

Bu tehlikeli olgu hakkında çok az şey bilinmektedir. - Very little is known about this dangerous phenomenon.

Tom yaşamını bu olguyu incelemeye adamış. - Tom devoted his life to the study of this phenomenon.

phenomenon
görüngü
phenomenon
fenomen

Bu fenomeni açıklamak için, her bilim adamı kendi teorisini tasarladı. - To explain this phenomenon, each scientist devised his own theory.

Parapsikoloji ESP dahil paranormal ve psişik fenomenler hakkında çalışmadır. - Parapsychology is the study of paranormal and psychic phenomenons, including ESP.

phenomenon
hadise
phenomenon
olay

İsveç'te bir yerine üç isme sahip olmak bir çocuk için daha yaygındır, fakat burada, evde, daha sıra dışı bir doğal olaydır. - In Sweden it is more common for a child to have three first names than one, but here, at home, this is a more unusual phenomenon.

Bir gök kuşağı doğal bir olaydır. - A rainbow is a natural phenomenon.

phenomenon
olağanüstü kimse/şey/olay
phenomenon
{i} doğal olay

İsveç'te bir yerine üç isme sahip olmak bir çocuk için daha yaygındır, fakat burada, evde, daha sıra dışı bir doğal olaydır. - In Sweden it is more common for a child to have three first names than one, but here, at home, this is a more unusual phenomenon.

phenomenon
(Tıp) (phenomena) olay, hadise, fenomen
phenomenon
{i} algılanabilen şey
phenomenon
olağandışı şey/olgu
phenomenon
{i} olağanüstü şey
phenomenon
{ç} phe.nom.e.na (fînam'ına)
phenomenon
{i} harika
İngilizce - İngilizce
phenomenon
an unusual or remarkable fact or event

    Heceleme

    an u·nu·su·al or re·mark·a·ble fact or e·vent

    Türkçe nasıl söylenir

    ın ınyujuıl ır rimärkıbıl fäkt ır ivent

    Telaffuz

    /ən əˈnyo͞oᴢʜo͞oəl ər rēˈmärkəbəl ˈfakt ər ēˈvent/ /ən əˈnjuːʒuːəl ɜr riːˈmɑːrkəbəl ˈfækt ɜr iːˈvɛnt/