Onlar onun atama için doğru olmadığını düşünüyor.
- They think he's not right for the assignment.
Tom atamayı kabul etti.
- Tom accepted the assignment.
Ben bir görev için yurt dışındaydım.
- I was abroad on an assignment.
Sana görev verebilir miyim?
- Can I give you the assignment?
Mary, her zaman erkek arkadaşının ödevlerini yapmasına yardımcı olur.
- Mary always assists her boyfriend in doing his assignments.
Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın.
- Work on the assignment in small groups.
Bugün yapacak çok işim var.
- I have a lot of assignments to do today.
Ödevle ilgili kafasında soru işareti olan?
- Any doubts with the assignment?