an understanding between entities to follow a specific course of conduct

listen to the pronunciation of an understanding between entities to follow a specific course of conduct
İngilizce - Türkçe

an understanding between entities to follow a specific course of conduct teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

agreement
{i} kontrat
agreement
{i} uyma

Tom anlaşma şartlarına uymadı. - Tom has welshed on the agreement.

agreement
konvansiyon
agreement
itilafname
agreement
söz birliği
agreement
uyuşum
agreement
misak
agreement
(Dilbilim) uzlaşım
agreement
şartname
agreement
karşılıklı taahhüt
agreement
ittifak
agreement
mutabakat
agreement
uyuşma
agreement
{i} anlaşma

Tom ve Mary bir anlaşmaya vardılar. - Tom and Mary reached an agreement.

Hintliler bu anlaşmadan mutlu değillerdi. - The Indians were not happy with this agreement.

agreement
{i} kabul etme

Toplam gizliliği kabul etmek ve bir gizlilik sözleşmesi imzalamak zorundaydık. - We had to agree to total confidentiality and sign a non-disclosure agreement.

agreement
{i} antlaşma
agreement
{i} mukavele
agreement
(isim) anlaşma, antlaşma, pakt, uyuşma, sözleşme, ittifak, kontrat; uyma; mukavele; aynı fikirde olma, kabul etme, razı olma, uzlaşma
agreement
anlaşma (diğer anlaşma türleri olan uzlaşmadan (accord) biraz daha bağlayıcı, antlaşmadan (treaty) ise biraz daha gevşektir
agreement
(Mimarlık) anlaşma sözleşme, mukavele
İngilizce - İngilizce
agreement

He nodded his agreement.

an understanding between entities to follow a specific course of conduct

    Heceleme

    an un·der·stand·ing be·tween entities to fol·low a spe·cif·ic course of con·duct

    Türkçe nasıl söylenir

    ın ʌndırständîng bitwin entîtiz tı fälō ı spısîfîk kôrs ıv kındʌkt

    Telaffuz

    /ən ˌəndərˈstandəɴɢ bēˈtwēn ˈentətēz tə ˈfälō ə spəˈsəfək ˈkôrs əv kənˈdəkt/ /ən ˌʌndɜrˈstændɪŋ biːˈtwiːn ˈɛntɪtiːz tə ˈfɑːloʊ ə spəˈsɪfɪk ˈkɔːrs əv kənˈdʌkt/