O onu dışarı kışkışladı.
- She shooed him outdoors.
Dışarıda hava kararıyor.
- It is getting dark outdoors.
Hiç kimse soğuk bir günde dışarıda çalışmak istemez.
- Nobody wants to work outdoors on a cold day.
Dışarıda hava kararıyor.
- It is getting dark outdoors.
Tom açık havayı çok seviyor.
- Tom loves being outdoors.
Ragbi bir açık hava oyunudur.
- Rugby is an outdoor game.
Açık havada daha fazla zaman harcayan çocukların miyop riski daha düşüktür.
- Children who spend more time outdoors have a lower risk of myopia.
Genelde çocuklar açık havada oynamayı sever.
- Generally speaking, children like to play outdoors.
Ragbi bir açık hava oyunudur.
- Rugby is an outdoor game.
Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.
- Tom seems to enjoy being outdoors.
... was about to go on stage at this outdoor performance -- I ...