İngilizce - Türkçe
an opportunity to launch the ball into play teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- ball
- yumak
- ball
- top
Bu top o çocuğun servetidir.
-This ball is that boy's treasure.
Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
-The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
- ball
- {f} up k.dili. (bir şeyin) içine etmek
- ball
- açıkgöz olmak
- ball
- kürecik
- ball
- balo yapmak
- ball
- toparcık
- ball
- istenilen şekilde ve yönde atılmayan top
- ball
- küre
- ball
- {i} ilaç (at)
- ball
- {i} top oyunu
Bugünkü top oyununun iptal edilmeyeceğini umuyorum.
-I hope today's ball game won't be canceled.
Top oyununun ertelenmesine karar verildi.
-It was decided that the ball game be put off.
- ball
- {f} fişek atmak
- ball
- (isim) top, küre, bilye, misket, gülle, yumak, yuvar, top oyunu, top mermisi, balo; ilaç (at)
- ball
- top top olmak
- ball
- argo uyanık olmak
- ball
- {i} yuvar
Top, yolun karşısına yuvarlandı.
-The ball rolled across the road.
Top yerde bana doğru yuvarlandı.
-The ball rolled on the ground towards me.
- ball
- {i} misket
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
an opportunity to launch the ball into play teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- ball
an opportunity to launch the ball into play
Heceleme
an op·por·tu·ni·ty to launch the Ball in·to playTürkçe nasıl söylenir
ın äpırtunıti tı lônç dhi bôl întı pleyTelaffuz
/ən ˌäpərˈto͞onətē tə ˈlônʧ ᴛʜē ˈbôl əntə ˈplā/ /ən ˌɑːpɜrˈtuːnətiː tə ˈlɔːnʧ ðiː ˈbɔːl ɪntə ˈpleɪ/
Resimler
Favoriler