an operation that arranges data into a particular sequence

listen to the pronunciation of an operation that arranges data into a particular sequence
İngilizce - Türkçe

an operation that arranges data into a particular sequence teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sort
{f} sınıflandırmak
sort
{i} tür

Hafta sonlarında ne tür şeyler yaparsınız? - What sort of things do you do on weekends?

O tür şeyi ne tip insan yapardı? - What sort of person would do that kind of thing?

sort
{i} çeşit

Tokyo'da her çeşit millet yaşar. - All sorts of people live in Tokyo.

Bugün ne çeşit televizyon programları var? - What sort of television programs are on today?

sort
{i} punto
sort
{f} ayıklamak

Onun kağıtlarını ayıklamak için birkaç gün harcadım. - I spent several days sorting through her papers.

sort
takım
sort
kabil
sort
tasnif etme

Son olarak bunu tasnif etmeni istiyorum. - I want to sort this out once and for all.

Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı. - It took quite a while to sort out all our luggage.

sort
(Bilgisayar) sıralar
sort
türlerine göre ayırmak
sort
{f} tasnif etmek

Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı. - It took quite a while to sort out all our luggage.

sort
sırala(mak)
sort
{f} halletmek
sort
keyifsiz
sort
türleri
sort
{i} çeşit, tür, nevi
sort
{f} çözümlemek
sort
sort sınıfla
sort
{f} sırala

Biz öğrencilerin isimlerini alfabetik olarak sıralamalıyız. - We ought to sort the students' names alphabetically.

O, dosyaları alfabetik olarak sıraladı. - She sorted the files in alphabetical order.

İngilizce - İngilizce
sort
an operation that arranges data into a particular sequence

    Heceleme

    an op·e·ra·tion that arranges da·ta in·to a par·ti·cu·lar se·quence

    Türkçe nasıl söylenir

    ın äpıreyşın dhıt ıreyncîz deytı întı ı pırtîkyılır sikwıns

    Telaffuz

    /ən ˌäpərˈāsʜən ᴛʜət ərˈānʤəz ˈdātə əntə ə pərˈtəkyələr ˈsēkwəns/ /ən ˌɑːpɜrˈeɪʃən ðət ɜrˈeɪnʤɪz ˈdeɪtə ɪntə ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈsiːkwəns/