an opening approach or overture, especially of an unwelcome or sexual nature

listen to the pronunciation of an opening approach or overture, especially of an unwelcome or sexual nature
İngilizce - Türkçe

an opening approach or overture, especially of an unwelcome or sexual nature teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

advance
ilerlemek
advance
{i} avans

Bana biraz avans verebilir misin? - Could you advance me some money?

Yönetici ona iki haftalık ücreti avans verdi. - The manager advanced him two weeks' wages.

advance
{i} gelişme

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir. - The recent advances in medicine are remarkable.

Ama kuşkusuz o zaman hiçbir bilimsel gelişme yoktu. - But undoubtedly there were no scientific advances then.

advance
{i} yükselme
advance
{i} artış
advance
gelişim göstermek
advance
artırmak
advance
yaklaşım
advance
{i} öncü
advance
(fiil) ilerletmek, geliştirmek, yükseltmek, atamak, ilerlemek, artmak, gelişmek, ileri almak, öne almak [tar.], avans vermek, peşinat vermek, ileri sürmek, öne sürmek
advance
(isim) ilerleme, gelişme, atılım, yükselme, avantaj, avans, artış, öncü
advance
{f} atamak
advance
{f} ileriye
advance
ön ödeme/ilerleme
advance
öne

Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir. - Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.

Müdür, toplantıda bir öneri ileri sürdü. - The manager advanced a proposal at the meeting.

advance
peşin olarak

Peşin olarak ödemek zorunda olacaksın. - You're going to have to pay in advance.

O peşin olarak ödünç para aldı. - He borrowed the money in advance.

advance
in advance önde
advance
{f} artmak; artırmak
advance
ilerlemeler

Japon endüstrisi savaştan beri büyük ilerlemeler kaydetti. - Japanese industry has made great advances since the war.

Yine, köktenci ideolojiler büyük tarihsel ilerlemelere karşı çıkarlar. - Once more, the fundamentalist ideologies oppose to the great historical advances.

İngilizce - İngilizce
advance
an opening approach or overture, especially of an unwelcome or sexual nature

    Heceleme

    an o·pen·ing ap·proach or overture, es·pe·cial·ly of an un·wel·come or sex·u·al na·ture

    Telaffuz