İngilizce - Türkçe
an open area at the meeting of two or more streets teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- square
- {i} (Geometri) kare, dördül
- square
- karelemek
- square
- {s} dört köşeli
- square
- {i} meydan
Yeni bir meydan inşa ediyorlar.
-They're building a new square.
Kalabalık meydanda korkunç bir şey oldu.
-Something horrible happened in the busy square.
- square
- nizamsız
- square
- rüşvet vermek
- square
- halletmek
- square
- (hesabı) ödemek
- square
- gönye
Bir marangoz gönyesine sahip olmalısın.
-You ought to have a carpenter's square.
- square
- düzeltmek
- square
- karesini almak
- square
- başabaş
- square
- rüşvetle bir işi halletmek
- square
- {s} kesin
Beijing'e gideceksen, kesinlikle Tiananmen Meydanı'na bir bak.
-If you go to Beijing, definitely have a look at Tiananmen Square.
- square
- {s} (metre) kare: four square meters dört metre kare
- square
- (Tekstil) kare, dördül
- square
- {i} k.dili. örümcek
- square
- (İnşaat) kare, dört köşe
- square
- {i} eski kafalı kimse
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
an open area at the meeting of two or more streets teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- square
- public square
an open area at the meeting of two or more streets
Heceleme
an o·pen ar·e·a at the meet·ing of two or more streetsTürkçe nasıl söylenir
ın ōpın eriı ät dhi mitîng ıv tu ır môr stritsTelaffuz
/ən ˈōpən ˈerēə ˈat ᴛʜē ˈmētəɴɢ əv ˈto͞o ər ˈmôr ˈstrēts/ /ən ˈoʊpən ˈɛriːə ˈæt ðiː ˈmiːtɪŋ əv ˈtuː ɜr ˈmɔːr ˈstriːts/
Resimler
Geçmiş
Favoriler