an office visit; a billable encounter

listen to the pronunciation of an office visit; a billable encounter
İngilizce - Türkçe

an office visit; a billable encounter teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

visit
ziyaret etmek

Ben, Machu Picchu harabelerini ziyaret etmek isterim. - I want to visit the ruins of Machu Picchu.

Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam. - I don't like visiting big cities.

visit
{f} misafir olmak
visit
ayak basmak
visit
dadanmak
visit
-e gelmek
visit
(Spor) deplasman
visit
resmî ziyarete gitmek
visit
görmeye gitmek
visit
{f} laflamak
visit
resmî ziyaret
visit
vizite
visit
{f} çektirmek
visit
{f} çene çalmak
visit
{f} -e misafir olmak: I'm going to visit my friends in Florence for a day or two. Bir iki gün
visit
{f} uğramak

Tom'un bir ziyaret için uğramak isteyip istemediğini göreceğiz. - I'll see if Tom wants to come over for a visit.

visit
{f} teftiş etmek
visit
gömrüşmeye gitmek
visit
(fiil) ziyaret etmek, ziyarete gitmek, gezmek, misafir olmak, teftiş etmek, çektirmek, musallat olmak, çene çalmak, laflamak, uğramak
visit
doktorun hastaya gitmesi
visit
(isim) ziyaret, misafirlik, vizite
İngilizce - İngilizce
visit
an office visit; a billable encounter