Yaşlı adam kaçtı ama güçlükle.
- The old man escaped, but with difficulty.
Sorunun çözümünde hiç güçlük çekmedi.
- He had no difficulty in solving the problem.
Planı gerçekleştirmede biraz zorlukla karşılaşacaksınız.
- You'll find some difficulty carrying out the plan.
Bu tür müzik, daha yaşlı insanların anlamakta zorluk çektiği bir şeydir.
- This kind of music is something that older people have difficulty understanding.
Biz zorluk olmadan sorunun üstesinden gelebiliriz.
- We can get over the problem without difficulty.
Ben bu sorunu güçlükle çözdüm.
- I solved this problem with difficulty.
Herhangi bir sıkıntı içinde misin?
- Are you in any difficulty?
Eğer herhangi bir sıkıntın olursa, benden yardım iste.
- If you have any difficulty, ask me for help.
We faced a difficulty.