an involuntary act, excited by drowsiness, etc

listen to the pronunciation of an involuntary act, excited by drowsiness, etc
İngilizce - Türkçe

an involuntary act, excited by drowsiness, etc teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

yawn
esnemek

Kendimi esnemekten alamadım. - I couldn't help yawning.

Kendimi esnemekten alamadım. - I couldn't keep myself from yawning.

yawn
derin bir çukur açmak
yawn
esneme

Tom esnememeye çalışıyor. - Tom is trying not to yawn.

Kendimi esnemekten alamadım. - I couldn't help yawning.

yawn
{f} esne

Oksijenimiz azaldığında esneriz. - We yawn when we are short of oxygen.

Tom esnemesini durduramadı. - Tom couldn't stop yawning.

yawn
{f} açılmak
yawn
{f} esneyerek söylemek
yawn
(Tıp) (ing) Esneme, esneyiş
yawn
{f} yarılmak
yawn
{f} derin bir çukur gibi bir boşluk/açıklık bulunmak/belirmek/açılmak: If he hadn't stopped right then, he wouldn't have seen
yawn
{f} genişlemek
yawn
(isim) esneme
İngilizce - İngilizce
yawn
an involuntary act, excited by drowsiness, etc