İngilizce - Türkçe
an investment strategy in which the seller owns the underlying security teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- covered
- örtülü
O sadece bir el havlusuyla örtülü olarak duştan geldi.
-She, covered only with a handtowel, came from the shower.
Dünya yüzeyinin üçte ikisi su ile örtülüdür.
-Two-thirds of the earth's surface is covered with water.
- covered
- {s} kapatılmış
- covered
- (Askeri) KAPALI, ÖRTÜLÜ, MESTUR: Bknz. "cover" ve "exposed"
- covered
- {s} kaplanmış
Tepe karla kaplanmıştı.
-The hill was covered in snow.
O tamamen boyayla kaplanmıştı.
-He was covered all over with paint.
- covered
- kaplanmak
- covered
- (Dilbilim) dar
- covered
- kapaklı
- covered
- kapanmak
- covered
- (Ticaret) karşılığı olan
- covered
- (Ticaret) güvenceli
- covered
- kapağı olan
- covered
- (Ticaret) açık değil
- covered
- kapsa(mak)
- covered
- {s} saklı
- covered
- {s} kapalı
- covered
- kapsa
Kaza hasarları garanti kapsamında değildir.
-Accidental damage isn't covered by the warranty.
Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil.
-Tom is no longer covered by his parents' health insurance.
- covered
- {s} kaplı
Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.
-The garden was covered with fallen leaves.
Tepe karla kaplı olurdu.
-The hill used to be covered in snow.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
an investment strategy in which the seller owns the underlying security teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- covered
an investment strategy in which the seller owns the underlying security
Heceleme
an in·vest·ment strat·e·gy in which the sell·er owns the un·der·ly·ing se·cu·ri·tyTürkçe nasıl söylenir
ın învesmınt strätıci în hwîç dhi selır ōnz dhi ʌndırlayîng sîkyûrıtiTelaffuz
/ən ənˈvesmənt ˈstratəʤē ən ˈhwəʧ ᴛʜē ˈselər ˈōnz ᴛʜē ˌəndərˈlīəɴɢ səˈkyo͝orətē/ /ən ɪnˈvɛsmənt ˈstrætəʤiː ɪn ˈhwɪʧ ðiː ˈsɛlɜr ˈoʊnz ðiː ˌʌndɜrˈlaɪɪŋ sɪˈkjʊrətiː/
Resimler
Geçmiş
Favoriler