an interpretation or view

listen to the pronunciation of an interpretation or view
İngilizce - Türkçe

an interpretation or view teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

take
almak

Tom'un işini yapacak birini almak zorunda kalacağım. - I will have to take on someone to do Tom's work.

Otobüs yolcuları almak için durdu. - The bus stopped to take on passengers.

take
{f} götürmek

Adam beni istasyona götürmek için zahmet etti. - The man went out of his way to take me to the station.

Bu kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım. - I have to take these books back to the library.

take
{f} icap etmek
take
düşünce

what's your take? / what's your opinion? / what do you think? - Senin düşüncen/fikrin nedir?.

Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin. - Please, take a look at my first post and let me know what you think about it.

Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek. - I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.

take
{f} hissetmek
take
götür

Yarın kitapları kütüphaneye götüreceğim. - Tomorrow, I'll take the books to the library.

Bu otobüs sizi müzeye götürecek. - This bus will take you to the museum.

take
ahzetmek
take
kandırmak
take
çatmak
take
aşırmak
take
hasılat
take
gerektirmek
take
kazanmak

Tom kazanmak için ne gerekiyorsa yapacak. - Tom will do whatever it takes to win.

Kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağım. - I'll do whatever it takes to win.

take
(içine) almak
take
istemek
take
{f} yapmak

Yürüyüş yapmak için bir süre dışarı çıkalım. - Let's get out for a while to take a walk.

Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi. - She was just about to take a bath when the bell rang.

take
{f} ölçmek

Ben senin ateşini ölçmek istiyorum. - I want to take your temperature.

take
{i} reaksiyon

Bir kimyasal reaksiyon bir veya daha fazla adımda gerçekleşir. - A chemical reaction takes place in one or more steps.

take
{f} tahammül etmek
take
{f} kaplamak
İngilizce - İngilizce
take

What’s your take on this issue, Fred?.

an interpretation or view

    Heceleme

    an in·ter·pre·ta·tion or view

    Türkçe nasıl söylenir

    ın întırprîteyşın ır vyu

    Telaffuz

    /ən ənˌtərprəˈtāsʜən ər ˈvyo͞o/ /ən ɪnˌtɜrprɪˈteɪʃən ɜr ˈvjuː/