İngilizce - Türkçe
an instrument of torture that is used to crush the foot and leg teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- boot
- {i} çizme
Bu çizmeler ona aittir.
-These boots belong to her.
Çizme giymek zorundayım.
-I have to wear boots.
- boot
- bot
O, çamuru botlarından kazıyarak temizledi.
-He scraped the mud off his boots.
Ben bazı kayak botları almak istiyorum.
-I want to buy some ski boots.
- boot
- çarık
- boot
- (Otomotiv) kovan
- boot
- üstüne bir de
- boot
- işe yaramak
- boot
- sepetlemek
- boot
- potin
- boot
- {f} tep
Yağmur çizmelerimi giymeyi ve sokaktaki su birikintilerinde tepinmeyiı severim.
-I like to put on my rain boots and stomp in the puddles in the street.
- boot
- {i} açış
- boot
- boottree çiz
- boot
- {f} önyükle
- boot
- (isim) bot, çizme; otel ayakkabı boyacısı; bagaj [aut.]; koruyucu tabaka
- boot
- arabanın bagajı
- boot
- işten çıkartma
- boot
- ayak ve bacağı sıkıştıran çizme benzeri işkence aleti
- boot
- {f} tepmek
- boot
- {f} bilgisayarın belleğine komutlar okutarak sistemi
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
an instrument of torture that is used to crush the foot and leg teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- boot
an instrument of torture that is used to crush the foot and leg
Heceleme
an in·stru·ment of tor·ture that I·s used to crush the foot and legTürkçe nasıl söylenir
ın înstrımınt ıv tôrçır dhıt îz yuzd tı krʌş dhi fût ınd legTelaffuz
/ən ˈənstrəmənt əv ˈtôrʧər ᴛʜət əz ˈyo͞ozd tə ˈkrəsʜ ᴛʜē ˈfo͝ot ənd ˈleg/ /ən ˈɪnstrəmənt əv ˈtɔːrʧɜr ðət ɪz ˈjuːzd tə ˈkrʌʃ ðiː ˈfʊt ənd ˈlɛɡ/
Resimler
Geçmiş
Favoriler