an instrument of torture formerly used

listen to the pronunciation of an instrument of torture formerly used
İngilizce - Türkçe

an instrument of torture formerly used teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

wheel
{i} çark

Çark dönmeye başladı. - The wheel began to turn.

Çarkı su gücü çeviriyor. - Water power turns the wheel.

wheel
tekerlek

Dedemin tekerlekli sandalyesini gördün mü? - Did you see grandpa's wheelchair?

Onun arabasının tekerlekleri yok. - His car has no wheels.

wheel
Teker / Çark
wheel
dümen dolabı
wheel
{f} dönmek
wheel
daireler çizerek dönmek
wheel
kodaman
wheel
(İnşaat) teker, çark, pervane
wheel
{f} (around/round/about) birdenbire dönmek, dönüvermek
wheel
deveran
wheel
{f} yuvarlanmak
wheel
{f} pedal çevirmek
wheel
sürülmek
wheel
eksen etrafında dön(mek)
wheel
{i} teker

Onun arabasının tekerlekleri yok. - His car has no wheels.

Tom tekerlekli sandalye olmadan gezinemiyor. - Tom can't get around without a wheelchair.

wheel
{i} araba

Amerikan arabalarının direksiyon simitleri sol taraftadır. - Steering wheels of American cars are on the left side.

Tom el arabasını kum ile doldurdu. - Tom filled the wheelbarrow with sand.

wheel
{i} dişli
wheel
{i} bisiklet

Tek tekerlekli bir bisikletin sadece bir tekeri vardır. - A unicycle has only one wheel.

Tom'un bisikletinden tekerleri çıkardım. - I took the wheels off Tom's bike.

wheel
(isim) lastik, tekerlek, teker, direksiyon, dümen, dişli, çark, araba, bisiklet, işkence çarkı, dönme, çark etme
wheel
{i} direksiyon, direksiyon simidi/volanı
İngilizce - İngilizce
wheel
instrument of torture
an instrument of punishment designed and used to inflict torture on the condemned person
an instrument of torture formerly used

    Heceleme

    an in·stru·ment of tor·ture for·mer·ly used

    Türkçe nasıl söylenir

    ın înstrımınt ıv tôrçır fôrmırli yuzd

    Telaffuz

    /ən ˈənstrəmənt əv ˈtôrʧər ˈfôrmərlē ˈyo͞ozd/ /ən ˈɪnstrəmənt əv ˈtɔːrʧɜr ˈfɔːrmɜrliː ˈjuːzd/