an instance of using of this device in order to bathe oneself

listen to the pronunciation of an instance of using of this device in order to bathe oneself
İngilizce - Türkçe

an instance of using of this device in order to bathe oneself teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

shower
sağanak

Yarın ara sıra sağanaklar olabilir. - Occasional showers are possible tomorrow.

Sabah hava durumu daha sonra gün içinde gök gürültülü sağanak yağışı öngördü. - The morning forecast predicted thunder showers later in the day.

shower
duş

Sabah duş almaya alışkınım. - I am in the habit of taking a shower in the morning.

Ben sadece duş alıyordum. - I was just showering.

shower
Iight show
shower
{i} duş, duş yapma
shower
duş almak

Bir duş almak zorundayım. - I have to take a shower.

Tom duş almaktansa banyo yapmayı tercih eder. - Tom would rather take a bath than a shower.

shower
(Nükleer Bilimler) duş, sağnak
shower
{f} yağmuruna tutulmak
shower
{f} duş yap

Tom uzun bir duş yaptı ve tüm sıcak suyu kullandı. - Tom had a long shower and used all the hot water.

Genellikle gece duş yaparım. - I usually shower at night.

shower
yağmak
shower
yağdırmak
shower
{i} kısa süreli yağmur
shower
(fiil) yağdırmak, yağmuruna tutmak, dökmek, yağmuruna tutulmak
shower
{i} hediye yağmuru

Onu pahalı hediye yağmuruna tuttu. - He showered her with expensive gifts.

shower
{i} duş, duş yapma yeri
shower
{i} duş, duş yapmayı sağlayan aygıt
shower
{i} kısa süren yağmur
shower
{i} hafif yağmur
İngilizce - İngilizce
shower
an instance of using of this device in order to bathe oneself

    Heceleme

    an in·stance of us·ing of this de·vice in or·der to bathe one·self

    Türkçe nasıl söylenir

    ın înstıns ıv yuzîng ıv dhîs dîvays în ôrdır tı beydh wʌnself

    Telaffuz

    /ən ˈənstəns əv ˈyo͞ozəɴɢ əv ᴛʜəs dəˈvīs ən ˈôrdər tə ˈbāᴛʜ ˌwənˈself/ /ən ˈɪnstəns əv ˈjuːzɪŋ əv ðɪs dɪˈvaɪs ɪn ˈɔːrdɜr tə ˈbeɪð ˌwʌnˈsɛlf/