an input device with alphabetic, numeric, and function keys, plus others

İngilizce - Türkçe

an input device with alphabetic, numeric, and function keys, plus others teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

keyboard

{i} klavye

Neredeyse kahvemi klavyeye döküyordum. - I nearly spilled my coffee on the keyboard.

Benim ekranda yazdığım kelimeleri görebilirsin, ama benim klavye üzerine döktüğüm gözyaşlarını göremezsin. - You see the words that I typed on the screen, but you don't see the tears that I shed over the keyboard.

keyboard

tuş

Hiçbir klavye bulunmadı. Devam etmek için lütfen için F1 tuşuna basın. - No keyboard has been found. Please press F1 to continue.

Bu klavyenin birkaç tuşu eksik. - This keyboard is missing several keys.

keyboard

girmek

keyboard

(isim) klavye

keyboard

klavyeyle gir

keyboard

data girmek

İngilizce - İngilizce

an input device with alphabetic, numeric, and function keys, plus others teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

keyboard

Heceleme

an in·put de·vice with alphabetic, numeric, and func·tion keys, plus others