O bir doktora derecesi aldı.
- She received a doctor's degree.
Termometre sıfırın altında üç derece olarak okuyor.
- The thermometer reads three degrees below zero.
Onun büyük babası yüksek rütbeli bir askerdi.
- His grandfather was a soldier of high degree.
Tom kimya diplomasına sahiptir.
- Tom has a chemistry degree.
Mary diplomasını haziranda alacak.
- Mary will get her degree in June.
Matematikte yüksek lisans derecem var.
- I have a master's degree in mathematics.
Ben bir lisans derecesi aldım.
- I earned a bachelor's degree.