an individual person as the object of his own reflective consciousness

listen to the pronunciation of an individual person as the object of his own reflective consciousness
İngilizce - Türkçe

an individual person as the object of his own reflective consciousness teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

self
kendi

Adam kendini savunmak için yalvardı. - The man pleaded self-defence.

Tom kendine güveni var gibi görünmüyor. - Tom doesn't seem to have any self-confidence.

self
kendilik
self
şahıs
self
kişi

Tom çok bencil bir kişi. - Tom is a very selfish person.

Birçok kişi kendine saygı azlığından muzdarip. - Many people suffer from low self-esteem.

self
kişisel

Kişisel yayıncılık şimdi web çağında çok daha kolaydır. - Self-publishing is much easier now in the age of the Web.

Kişisel yayıncılık çekici bir seçenek olabilir. - Self-publishing may be an attractive option.

self
çoğ. selves (selvz) i. 1. öz, kendi. 2. taraf, yön: his better self onun iyi tarafı. 3. ruhb. kişilik, şahsiyet. 4. kişisel çıkarlar, kendi: He has no thought of self. Kendini hiç düşünmez
self
{i} bencillik

İnsan ilişkilerinde en büyük tehlikelerden biri bencillik. - One of the greatest dangers in your human relations is self-centeredness.

self
{i} karakter
self
{i} kişilik
self
zati
self
kendi,öz
self
{s} düz renkli (çiçek)
self
kendisi

Tom'un öz güveni, patronu iş arkadaşlarının yanında kendisini haşlayınca kırıldı. - Tom's self-confidence was shattered after his boss dressed him down in front of his workmates.

Kendisini düşünmemesine saygı duyuyorum. - I respect her selflessness.

self
şahsi menfaat
self
{i} şahsi çıkar
self
özel

Cömertlik bugünün bencil toplumunda önemli bir özelliktir. - Generosity is an important trait in today's selfish society.

self
bizzat
İngilizce - İngilizce
self

The self, the I, is recognized in every act of intelligence as the subject to which that act belongs. It is I that perceive, I that imagine, I that remember, I that attend, I that compare, I that feel, I that will, I that am conscious.

an individual person as the object of his own reflective consciousness

    Heceleme

    an in·di·vi·du·al per·son as the ob·ject of his own re·flec·tive con·scious·ness

    Türkçe nasıl söylenir

    ın îndıvîcıwıl pırsın äz dhi ıbcekt ıv hîz ōn rîflektîv känşısnıs

    Telaffuz

    /ən ˌəndəˈvəʤəwəl ˈpərsən ˈaz ᴛʜē əbˈʤekt əv həz ˈōn rəˈflektəv ˈkänsʜəsnəs/ /ən ˌɪndəˈvɪʤəwəl ˈpɜrsən ˈæz ðiː əbˈʤɛkt əv hɪz ˈoʊn rɪˈflɛktɪv ˈkɑːnʃəsnəs/