Her biri bin dolar ödedi.
- Each person paid one thousand dollars.
Okul müdürü mezunların her birine diplomasını sundu.
- The principal presented each of the graduates with diploma.
Erkek kardeşlerin her birinin bir arabası var.
- Each of the brothers has a car.
Genel müdür her bir adamı görevine atadı.
- The president appointed each man to the post.
Tom her birine bir kamera satın aldı.
- Tom bought each of them a camera.
Okul müdürü mezunların her birine diplomasını sundu.
- The principal presented each of the graduates with diploma.
Her yemekten sonra dişlerini fırçala.
- Brush your teeth after each meal.
Genel müdür her bir adamı görevine atadı.
- The president appointed each man to the post.
Onların tanesi otuz dolar.
- They're thirty dollars each.
Biletlerin her biri 3 dolar veya üç tanesi 8 dolardır.
- Tickets are $3 each or three for $8.
An each, piece, single item, or individual item package.