an individual's paid or voluntary work, occupation or business

listen to the pronunciation of an individual's paid or voluntary work, occupation or business
İngilizce - Türkçe

an individual's paid or voluntary work, occupation or business teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

employer
işveren

Kız işverenin parasını aşırdı. - The girl made off with her employer's money.

Kovulma korkusundan kimse işvereni ile çelişmeye cüret edemez. - No one dares to contradict his employer for fear of being fired.

employer
çalıştıran
employer
(Ticaret) işletme sahibi
employer
(Ticaret) işçi çalıştıran
employer
iş veren
employer
{i} patron

Biz bir konferansta eski patronumuzu gördük. - We saw our former employer at a conference.

Çocuklar ebeveynlerine itaat etmek zorundadır ve ebeveynler patronlarına itaat etmek zorundadır. - Children must obey their parents and parents must obey their employers.

İngilizce - İngilizce
employer
an individual's paid or voluntary work, occupation or business