an individual's perception of that which exists around them

listen to the pronunciation of an individual's perception of that which exists around them
İngilizce - Türkçe

an individual's perception of that which exists around them teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

reality
{i} gerçeklik

Savaşı gündelik gerçeklik yaparak, bu savaşa sebep olan politik görüştür. - Because it is politics that has caused this war, making the war our everyday reality.

Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin. - You ought to face the stark reality.

reality
asıl
reality
gerçekçilik
reality
{i} gerçek

Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin. - You ought to face the stark reality.

Hayali gerçekten ayıramıyor musun? - Can't you divorce fantasy from reality?

reality
gerçek/gerçeklik
reality
{i} realite
reality
{i} gerçekte var olan şeyler
reality
{i} hakikat

Hakikati metanetle karşılaman iktiza eder. - You should face up to the reality.

Tom hakikatten habersiz. - Tom is out of touch with reality.

İngilizce - İngilizce
reality
an individual's perception of that which exists around them

    Heceleme

    an individual's per·cep·tion of that which exists a·round them

    Türkçe nasıl söylenir

    ın îndıvîcıwılz pırsepşın ıv dhıt hwîç îgzîs ıraun dhım

    Telaffuz

    /ən ˌəndəˈvəʤəwəlz pərˈsepsʜən əv ᴛʜət ˈhwəʧ əgˈzəs ərˈoun ᴛʜəm/ /ən ˌɪndəˈvɪʤəwəlz pɜrˈsɛpʃən əv ðət ˈhwɪʧ ɪɡˈzɪs ɜrˈaʊn ðəm/