an individual's paid or voluntary work, occupation or business

listen to the pronunciation of an individual's paid or voluntary work, occupation or business
İngilizce - Türkçe

an individual's paid or voluntary work, occupation or business teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

employer
işveren

Kız işverenin parasını aşırdı. - The girl made off with her employer's money.

İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler. - Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.

employer
çalıştıran
employer
(Ticaret) işletme sahibi
employer
(Ticaret) işçi çalıştıran
employer
iş veren
employer
{i} patron

Biz bir konferansta eski patronumuzu gördük. - We saw our former employer at a conference.

Çocuklar ebeveynlerine itaat etmek zorundadır ve ebeveynler patronlarına itaat etmek zorundadır. - Children must obey their parents and parents must obey their employers.

İngilizce - İngilizce
employer
an individual's paid or voluntary work, occupation or business