an extremely long time

listen to the pronunciation of an extremely long time
İngilizce - Türkçe

an extremely long time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

forever
ilelebet
forever
ebediyen

Seni ebediyen hatırlayacağım. - I'll remember you forever.

Seni ebediyen seveceğim. - I'll love you forever.

forever
sonsuza kadar

Tavşanın çabalarından etkilenen Buddha onu aya kadar yükseltti ve onu sonsuza kadar bu şekilde bıraktı. - Buddha, impressed by the rabbit's efforts, raised him unto the moon and set him in that form forever more.

Seni sonsuza kadar seveceğim. - I will love you forever.

forever
daima

Onu daima tanıyormuşum gibi hissediyorum. - I feel like I've known her forever.

Tom daima kilitlenmeli. - Tom should be locked up forever.

forever
sürgit
forever
durmamacasına
forever
hep

Hep bugünün gelmesini bekledim. - I've waited forever for this day to come.

forever
kıyamete kadar
forever
ilanihaye
forever
devamlı
forever
durmadan
forever
sonsuza dek

Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin. - You can not be rude to everyone and expect to get away with it forever.

Birçok gökbilimci evrenin sonsuza dek büyümeye devam edeceğini varsayıyor. - Many astronomers assume that the universe continues to expand forever.

forever
forevermore ebediyen
forever
mütemadiyen
İngilizce - İngilizce
forever

It takes forever to get business a permit and a landline.

an extremely long time

    Heceleme

    an ex·treme·ly Long time

    Türkçe nasıl söylenir

    ın îkstrimli lông taym

    Telaffuz

    /ən əkˈstrēmlē ˈlôɴɢ ˈtīm/ /ən ɪkˈstriːmliː ˈlɔːŋ ˈtaɪm/