Bir bilirkişi bir şey hakkında her şeyi bilen başka bir şey hakkında hiçbir şey bilmeyen bir uzmandır.
- An expert is a specialist who knows everything about something and nothing about anything else.
Tom bilirkişi olarak işe alındı.
- Tom was hired as an expert witness.
Onun oyunculuğu profesyonel düzeydedir.
- Her acting is on the level of a professional.
Sen bir profesyonelsin, ama ben bir amatörüm.
- You are a professional, but I am an amateur.
Tom bir uzmana danışmalı.
- Tom should consult an expert.
O, oryantal sanatında birazcık uzmandır.
- He is something of an expert on oriental art.
Bu çok ilginç deney senin mesleki kişiliğini meydana çıkarmaktadır.
- This very interesting test reveals your professional personality.
Mesleki deneyimin var mı?
- Do you have professional experience?
Soygun ustalıkla planlandı.
- The heist was expertly planned.
Mesleki kariyeri mahvoldu.
- His professional career was bankrupt.
Şarkıcılığı hep meslek olarak yapmak istemişimdir.
- I always wanted to be a professional singer.
She is a dab hand in the kitchen.
This problem requires expert knowledge.
My cousin is an expert pianist.
If an expert says it can't be done, get another expert. - David Ben-Gurion.
... You shouldn't always accept what the expert says as true. ...
... He's an expert navigator. ...