an examination administered at the end of an academic term

listen to the pronunciation of an examination administered at the end of an academic term
İngilizce - Türkçe

an examination administered at the end of an academic term teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

final
final
final
nihai

Tom nihai kararı Mary'ye bıraktı. - Tom left the final decision to Mary.

Hakimin kararı nihaidir. - The judge's decision is final.

final
{s} son

O, sonunda IBM'in başkanı oldu. - He finally became the president of IBM.

Romanın son sayfasını henüz okumadım. - I haven't read the final page of the novel yet.

final
{s} kesin

Plan henüz kesinleşmiş değil. - The plan is not yet finalized.

Mahkemenin kararı kesindir. - The court's decision is final.

final
spor final
final
dönem sonu sınavı
final
gazet

Gazetelere göre adam sonunda itiraf etti. - According to the papers, the man has finally confessed.

Sonunda oturmak ve gazete okumak için zaman buldum. - I finally found time to sit down and read the newspaper.

final
son maç
final
yıl sonu
final
sonda gelen
final
sonunda

Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü. - Because of hunger and fatigue, the dog finally died.

Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı. - The lioness finally gave chase to the gazelle.

final
{s} spor final: final match final maçı
final
{s} kusursuz
final
{i} final karşılaşması
final
{i} son baskı (gazete)
final
{s} sonuncu
İngilizce - İngilizce
final
final examination
an examination administered at the end of an academic term

    Heceleme

    an ex·a·mi·na·tion administered at the end of an a·ca·de·mic term

    Türkçe nasıl söylenir

    ın îgzämıneyşın ıdmînıstırd ät dhi end ıv ın äkıdemîk tırm

    Telaffuz

    /ən əgˌzaməˈnāsʜən ədˈmənəstərd ˈat ᴛʜē ˈend əv ən ˌakəˈdemək ˈtərm/ /ən ɪɡˌzæməˈneɪʃən ədˈmɪnəstɜrd ˈæt ðiː ˈɛnd əv ən ˌækəˈdɛmɪk ˈtɜrm/